6* Oceania Allura ile Roma'dan İstanbul'a Büyük Akdeniz (Sadece Gemi) 2026

Napoli’nin güneyinde, denizin kıyısında yer alan yüksek tepelerin arasında kurulmuş, rengarenk evlerin dağların eteklerinde inanılmaz güzellikte manzaralar oluşturduğu küçük kasabalardan oluşuyor. Amalfi de, Amalfi kıyılarına adını veren kasaba. Kapıları İstanbuldan gelmiş olan St. Andrea Katedrali mutlak görülmesi gereken, kasabanın simgesi konumunda bir yapıdır.

 

Lezzetli pizzalarıyla, eski ve tarihi binalarıyla, İtalya`nın en ince kumasallarıyla ünlü kent Tiren denizinin kıyısındadır. Napoli Ulusal Müzesi Avrupanın en iyi müzelerinden biri olarak kabul edilmektedir. İtalya`nın güney doğusunda yer alan Naples dünyanın bir çok yerindeki sanatçıları cezbedicek bir görselliğe sahiptir. Pompeii`ye düzenlenen bir tura katılabilir Sorrento`daki pek çok butiği ziyaret edebilirsiniz. 1889`da İtalya kraliçesi için icat edilen Naples Pizza`sının tadına bakmalısınız.

 

Sardunya eşittir kumsallar. Akdeniz`in en büyük ikinci adası olan Sardunya göz kamaştıran berraklıkta mavi sular ve beyaz kumlu sahiller ile çevrilidir.Sardunya`nın evleri daha iç kesimlerde olduğu için çoğu sahil bakir kalmış ve su sporları için mükemmel yerler olarak korunmuşlardır. Cagliari, size birçok seçeneği bir arada sunacak: Renkli festivaller, mimari harikalar, tarihi anıtlar, sakin lagunlar ve Akdeniz`in en uzun sahilleri.

 

Sicilya baskenti olan Palermo'dan karayolu ile 97km uzaklikta olan bir kent. Şehrin ticaret sektörü ve diğer hizmet sektöru de gelişmiştir. Şehrin sıcak yaz iklimi, plajlar, sehrin ve yakındaki doğa guzelikleri alanları ve şehrin diğer turistik yerleri Trapani'ye İtalya içinden ve Avrupa'dan çok sayıda turist çekmektedir.

 

Tarih boyunca Romalılardan Araplara, Türklerden Normanlara ve St. John Şövalyelerine kadar pek çok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmış, bugün bu kültürlerin izlerini taşımaktadır. İkinci Dünya savaşı sırasında bombardımanlarla tahrip olan Valetta, birbirini izleyen onarım çalışmaları ile eski mimari dokusunu kazanmış. Cumbalı evler, dar sokaklar, saraylar, kilise ve katedraller kentin göz alıcı mimari dokusunu oluşturmaktadır. Sarı malta taşından yapılmış evlerde dikkati çeken bir diğer özellikte kapı kulpları ve kapı kenarlarında yer alan süslemeler ve fenerler. Malta`nın en karakteristik özelliklerden biriside otobüsleri. Eski model ama son derece bakımlı olan bu otobüsler ile adanın her yerine ulaşmak mümkün. Malta`nın başkenti Valletta oldukça yoğun ve canlı bir şehirdir.

 

Tam günün denizde geçeceği bu gün içerisinde isteyenler sabahtan geminin günlük spor programından faydalanabilir veya gemide yer alan diğer aktivitelerle hoşça vakit geçirebilirler. Bugün gemideki tüm mağazalar açık olduğu için alışveriş yapabilir veya gün boyu açık olan casinoda şansınızı deneyebilirsiniz.

 

Yunanistan'ın en büyük, Akdeniz 'in beşinci büyük adasıdır. Girit`in en önemli ve ticari limanı olan Heraklion, ünlü Knossos antik kenti turistlerin en çok ilgisini çeken yerdir. Heraklion için Girit`in başkenti diyebiliriz. Coğrafi yapısı itibarıyla deniz kıyılarından uzaklaştıkça dağ ve kara havası yaşanır. Girit adası zeytinyağı, uzo, souvlaki ve şarap cennetidir. Nüfusu 500.000 civarındadır. tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır.

 

Siyah kum sahillerinin yukarısında volkanik kayalara tutunan beyaz köyleriyle ünlü Santorini Adası, ismini 13. Yüzyılda Azize Irene`ye atfen almış. Ada`daki en önemli yerler Akrotiri, Antik Thira, Fira ve Oia bölgeleri. Adanın merkezi olan Fira, 1956 depreminden sonra yeniden kuruldu. Harika bir manzaraya sahip olan bu merkez, küçük liman Skala Fira`ya 580 basamak uzaklıkta. Bu limana teleferik veya basamaklar üzerinden katırla ulaşmak mümkün. Adanın üçüncü büyük limanı olan Oia depremden sonra geleneksel bir yerleşim birimi halini almış. Neo-klasik malikânelerle çevrili Oia gizemli olarak kabul edilir.

 

Aydın iline bağlı, Aydın merkeze 70km. , İzmir merkeze 90km. , İzmir Adnan Menderes Havalimanına 50km.(1saat) mesafededir.  Tatil cenneti Kuşadası, cafe barları, gece hayatı için fazlasıyla alternatif sunan bar, kulüp ve değişik eğlence mekanları ile tanınır. Kuşadası Barlar sokağı ve Kuşadası Kaleiçi mevkileri gece hayatının kalbinin attığı bölgeleridir. Kuşadası'nda bir çok plaj ve beach club'lar gündüzleri eşsiz deniz ve kum rahatlığı sağlarken geceleride klüp/bar kimliğine bürünerek Kuşadası'nda günü 24 saat yaşamanıza olanak sunarlar.

 

Ada; küçük Skiathos çam ormanlarıyla, arkeolojik harabelerle ve en önemlisi de plajlarla doludur. Çıplaklar plajı Banana Beach’te sınırlarınızı kaldırabilirsiniz. Kastro’nun ortaçağ harabelerinde yürüyüşe çıkın ve Skiathos’un pek çok manastırından birinde ruhsal yanınızı keşfedin.

 

Hiç kimse İstanbul’a kayıtsız kalamaz; içinden geçen denizi, doğal liman olan Haliç’iyle tarih boyunca eşsiz, biricik bir şehir olmuştur.  İstanbul’un tarihi, Yenikapı Theodosius Limanı kazılarıyla gün ışığına çıkan Neolitik çağ yerleşimiyle, 8500 yıl geriye uzanmış, bu süreçte kentin geçirdiği kültürel, sanatsal, jeolojik değişim ve kent arkeolojisi hakkında yeni bir dönem açılmıştır. Şüphesiz, İstanbul’un tarihi ile ilgili en göze çarpan özelliği, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi üç evrensel imparatorluğa başkentlik yapmış olmasıdır. Tarihi Yarımada‘nın en görkemli yapısı sayılan Ayasofya, Osmanlı’nın kudretli zamanlarında alınan önemli kararlara şahitlik eden Topkapı Sarayı, imparatorluğun son dönemlerine ait Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları. Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı alışveriş yapacakların yüzlerce yıldır kentte uğradıkları ilk adresler. Bunlar dışında diğer önemli tarihi yapılara Yerebatan Sarnıcı, Yıldız Sarayı, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Rumeli Hisarı‘nı ekleyebiliriz.

 

Hiç kimse İstanbul’a kayıtsız kalamaz; içinden geçen denizi, doğal liman olan Haliç’iyle tarih boyunca eşsiz, biricik bir şehir olmuştur.  İstanbul’un tarihi, Yenikapı Theodosius Limanı kazılarıyla gün ışığına çıkan Neolitik çağ yerleşimiyle, 8500 yıl geriye uzanmış, bu süreçte kentin geçirdiği kültürel, sanatsal, jeolojik değişim ve kent arkeolojisi hakkında yeni bir dönem açılmıştır. Şüphesiz, İstanbul’un tarihi ile ilgili en göze çarpan özelliği, Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi üç evrensel imparatorluğa başkentlik yapmış olmasıdır. Tarihi Yarımada‘nın en görkemli yapısı sayılan Ayasofya, Osmanlı’nın kudretli zamanlarında alınan önemli kararlara şahitlik eden Topkapı Sarayı, imparatorluğun son dönemlerine ait Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları. Kapalıçarşı ve Mısır Çarşısı alışveriş yapacakların yüzlerce yıldır kentte uğradıkları ilk adresler. Bunlar dışında diğer önemli tarihi yapılara Yerebatan Sarnıcı, Yıldız Sarayı, Galata Kulesi, Kız Kulesi, Rumeli Hisarı‘nı ekleyebiliriz.